▼
28 Temmuz 2010 Çarşamba
Ercan Aslankeser...
HER ŞEY PARA DEĞİLDİR!
25.04.2010 17:34:02
Minik yaşta tanıştığı meşin yuvarlak ile Adanaspor ve Adanademirspor başta olmak üzere Türkiye’nin birçok kulübünde oynayarak, 9 yıl kaptanlık yapan, jübilesinin gelirini lösemili çocuklara bağışlayacak kadar duygusal ve insani değerlere önem veren beyefendi bir futbolcu..ERCAN ARSLANKESER..
“11 yaşında Adanaspor’da minik takımda futbol oynamaya başladım..
Turuncu-beyazlı forma altında amatör takım hariç tüm kategorilerde oynadım..
1982 yılında PAF Liginde oynadıktan sonra 16 yaşında Adanaspor A Takımında futbol oynadım..
Daha sonra profesyonel olarak liglerde oynadım..
1984-90 yılları arasında 6 yıl aralıksız Adanaspor’da oynadım..
Bu yıllar arasında 1986 yılında şampiyonluk zevkini tattım.
Samsunspor’da 1990-93, Konyaspor’da 1993-94 yılında 1.Lig’e oynadıktan sonra ardından da Adanademirspor’a döndüm..
Ardından da 2001 yılında Adanaspor- Adanademirspor arasında oynanan jübile maçıyla futbola son noktayı koydum..
Jübile maçımın gelirinin tamamını lösemili çocuklara bağışladım..
Birçok kulüpte oynayarak, sayısız şampiyonluklar yaşadım..”
Uzun sporculuk yaşamında sayısız unutulmaz efsane oyuncu ile yan yana oynadın.bu nasıl bir duygudur?
“İsa Ertürk, Özer Umdu,Timuçin Çuğ, Selahattin Karasu, Gani Ağabey, kaleci Malik Ağabey, Mustafa Şentürk, kaleci Erhan ağabey ,Mustafa Ulucan, Merhum Kayhan Kaynak, Feyzullah Yılmaz , Savaş gibi Adanaspor’un efsane isimleri ile birlikte oynadım..
Ardından benim dönemimde Osman, Bakir, Eyüp, Naci, kaleci Darko, Sabotiç ile birlikte oynadım..
Samsunspor’da Ertuğrul Sağlam, Radaca, Bünyamin, Milinkoviç, Konyaspor’da Levent Devrim, Metin, Cemal, Metin, Tolunay Kafkas, kaleci Petronoviç, Adanademirspor’da Tekin, İbrahim Uzunca, Şenol 3, Ümit, Murat Şimşek, Serkan, Cengiz gibi sayısızismini sayamayacağım yıldızlar ile aynı forma altında birlikte oynadık..
Adanademirspor Onursal Başkanı Aytaç Durak’ın daveti ile geldiğim ve şampiyon olduğumuz yılda Adanademirspor’da gol kralı Taner, Cem, Nasuh, Savaş, Bekir, Armağan, Taşkın, Ali Beykoz, Hakan Tecimer gibi önemli oyuncular vardı..
9 yıl takım kaptanlığı yaptım..”
Kayserispor’un Tolunay Kafkas geçen yıl yaptığı çıkış ile gündemde kalmıştı.. Bu sezon Ertuğrul Sağlam ile Bursaspor şampiyonluk yolunda ilerliyor.Bu oyuncularla birlikte aynı takımda oynayan birisi olarak, şimdi onların bu kadar başarı olmaları sende nasıl duygular uyandırıyor?
“Tolunay Kafkas geçen yıl yaptığı çıkış ile gündemde kalmıştı. Bu yıl Ertuğrul Sağlam ile Bursaspor şampiyonluk kovalıyor. Bu oyuncularla birlikte oynadım, şimdi onların bu kadar başarı olmaları beni mutlu ediyor.
Geçmiş yıllarda faal futbolculuk dönemimizde bu oyuncular ile çok samimiydik..
Özellikle Ertuğrul ile çok daha samimi arkadaşlığımız olmuştur.Onunla hala diyaloglarım devam ediyor..
Hatta onun eşini istemeye bile biz gitmiştik..
Kayseri Erciyesspor’un Antrenörü Levent Devrim ile üçümüz oda arkadaşıydık Konyaspor’da..
Onların başarılı olmaları beni mutlu ediyor, onurlandırıyor ve gururlandırıyor..
Onlara hem oyuncu olarak hem de fikir olarak hep yardımcı oldum..
Gönül ister ki Adana’da bu kadar başarılı teknik adamlar ve futbolcular çıksın…
Neden Adana’dan teknik adamlar çıkmıyor,Adananın neden futbolda lobisi yok bu daha farklı bir tartışma konusudur..
Benim beraber oynadığım sayısız takım arkadaşım Türkiye liglerinde görev yapıyorlar..
Milli takımda oynadığım Fenerbahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman, Milli Takım Yardımcı Antrenörü Oğuz Çetin, A Milli Takım Kaleci Antrenörü Engin İpekoğlu,Ümit Milli Takım Antrenörü Murat Aydın, Genç Milli Takım Antrenörü Hasan Güntag bunlardan sadece birkaçı…
Benim jenerasyonum Türkiye liglerinde yer alıyorlar..
Adanademirspor’da göreve geldiğimde beni arayarak başarılı olmamı istediklerini dile getirdiler..
Adana olarak bizler Ahmetleri, Mehmetleri yaratacağız ki o zaman bizlerde bu arkadaşlardan faydalanacağız..
Hem oyuncu hem de lobi anlamında faydanacağız..
Eskiden var olan lobimiz bittiği için şimdilerde bu durumdayız..”
Eğer sen Adana’da olmasaydın farklı bir yerde olabilir miydin. Ercan Aslankeser Adana’da olmasaydı bir Ertuğrul Sağlam gibi Türkiye gündeminde yer alan teknik adam olabilir miydi?
“Önceleri böyle düşünmüyordum. Ama son zamanlarda ne yazık ki böyle düşünmeye başladım..
Hayır ben istedim geldim, memleketime geri döndüm. Şahsım olarak o zaman maddi-manevi büyük katkılarda bulundum. O dönem ben 15 tane gol attım.
Takımın geneline baktığımız zaman % 90’ nı Adanalıydı..Ben demek yerine biz demeyi severim..
Ne zaman şampiyon olundu o kadrolarda hep Adanalı sporcuların çokluğu göze çarpar..
Ben bunu şanssızlık olarak değerlendirmiyordum ama son 6-7 yıldır böyle düşünüyorum..
Onun ezikliğini eksikliğini hissediyorum..
Türkiye’nin gündeminde yer alan Teknik Adam Ertuğrul Sağlam örneğini vereceğim..
Ertuğrul, Samsunspor’da Başkan İsmail Uyanık tarafından Gigi Multescu’nun yardımcısı olarak göreve başlatıldı..
İkinci yarı elde edilen başarılı sonuçların ardından 1 yıl sonra Erdoğan Arıca’nın yardımcılığını yaptıktan sonra devre arası teknik direktörlük görevi kendisine verildi..
O sezon Samsunspor ligde kalırken, bir yıl sonra tam yetki verildi..
Bir teknik adamlıkta arkada adamın olmasının ve memleketçiliğin önemini vurgulayacağım..
6.cı 7.ci maç oynanırken Samsunspor’da İsmail Uyanık’ın başkanlığı ile teknik adam Ertuğrul Sağlam görev yaparlarken, Cenk,Celil, Serkan, Vural “iddiia oynuyorlar” diye bir skandal patlak verdi..
Hocanın üzerinde ciddi anlamda büyük bir baskı oluşurken Ertuğrul Sağlam, “Ben bırakıyorum” demesi üzerine Başkan İsmail Uyanık,”Hoca benim 3 yıllık programım, o bırakırsa bende bırakırım. Hepimiz onun arkasında duracağız” dedi..
O futbolcular affedildi ve Ertuğrul Sağlam’da yola devam etti..
Tabii teknik adam olarak Ertuğrul Sağlam’da da büyük bir potansiyel var.
Siz futbolculuk yaşamından sonra teknik adamlık görevinde bulundunuz.Adana’da bu potansiyel var mı?
“Adana’da da o karizmaya ve potansiyele sahip birçok isim var. Ama ne yazık ki fırsat tanınmıyor!..
Adanademirspor Kulübü Onursal Başkanı Aytaç Durak’ın maddi desteği ile sportif direktör oldum.
Aynı gün bana teknik adamlık teklif edildi ama ben bu görevi kabul etmedim.
Durmuş Ali Çolak’ı takımın başına getirdim. Ona ben ,”hocam tek gel” dedim. Benim idealim Adanalı teknik adamların bir yere gelmesidir.
Armağan, kaleci antrenörü Ersin ve kondisyoner Nedim’i yanına yardımcı olarak verdim. Eğer biz göreve devam etseydik durumlar daha farklı olacaktı..
Teknik adamlar kolay kolay yaratılmıyor. Onlara önce güveneceksiniz ve destekleyeceksiniz ki ardından başarı gelsin..
Sadece Adana’nın değil her kulübün İyi bir spor adamına ihtiyaç var..
Teknik adamlar artık simsar olmuş..
Bu tür hocalar parayı da bitiriyor, kulübü de…”
O gün Barcelona maçını izliyordum. Guardiola ile Sanchez yan yana maçı kulübede izliyorlar. Bu takımın içerisinde yıllarca yer alan efsane 2 isim şimdi takımları için mücadele ediyorlar.Tüm takımlar için durum bu olmalıdır..
Adanalı teknik adamlarla çalışmak benim en büyük arzumdur. Kimsenin bilgisinin benden daha fazla olduğuna da inanmıyorum. Futbol zaten zor bir olay değil..
Önemli olan doğru ekiple işe başlayabilmektir..
Durmuş Ali Çolak’ı getirmem tepki görse de daha önce Adanalı arkadaşlarımız ve ağabeylerimiz görevde bulundular. Yani bu şansı yakaladılar. Ben adanalı teknik adama karşı olana şiddetle karşıyım..
Şu anki şartlar bunu gerektiriyordu bizler bunu yaptık..
Önce bizim önümüz açılsın ki bizim de arkadaşlarımıza katkımız ve desteğimiz olsun..
Sportif anlamda karamsar bir tablo var..
Etkenlerden birisi vefasızlık!
Eski sporculara karşı büyük vefasızlık var.Bunu ben yaşadım,hala yaşıyorum da..
Üst düzeydeki Adanalı futbolcular buraya gelmekten korkuyorlar. Ben üst düzeydeyken Adana’ya geldim ve kenarda bekledim..
Bazı duyarlı ağabeylerimiz Adanademirspor’a göreve gelmemizi sağladılar ve gerçekleri görme fırsatı verdiler..
Her şey para değil!
Doğru isimler ve doğru hamlelerle hedefe varılabiliyor..
Futbolcu karşısındaki insana inanacak. İnandıktan sonra gerisi boştur. “
“Aytaç Durak sahip çıkmazsa Adanademirspor bir yere gidemez!”yaklaşımı ne kadar doğrudur. Gerçekte başka yöneticiler yok mudur bu şehirde?
“Adanademirspor Türkiye’nin güzide spor kulüplerinden birisidir. Mazisinde birçok başarılara imza atmış, sayısız yıldız futbolcu yetiştirmiş mavi-lacivertli kulüpten efsane yöneticiler ile başkanlar geçmiştir..
Ama hiçbirisi yok diye bu takım mücadelesinden vazgeçmedi. Şahıslar her zaman gelip geçicidir. Asıl olan renkler ve kulüptür…
“Eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ne zaman kulüp sahipsizse o zaman olaya el atmış. Kendisi “Ben bu takımı alayım bir yerlere getireyim” diye bir düşüncesi hiç olmamış.Zaten böyle bir düşüncesi olsaydı bu takım buralarda olmazdı..
Benim bildiğim bu…
Doğru isimlerle yola çıkmak gerekiyor. Aytaç Durak parayı veriyor deniliyor. Ama başarısızlıkta yine Aytaç Durak ortaya çıkarılıyor. Hangi insan kendisine küfür edene para verir? İstemesini bilirken, karşılığını da vermesini bilmek gerekir!
Başarılı olun, destek arkasından gelir. İnanmışlık ve bir aile olmak gerekir.
Ben ve ekibimiz 3 ay boyunca işimize odaklandık. Devekuşu gibi kafamızı tesise gömdük futbolcularla hedefe odaklandık..Küme düşecek takımı lider yaptık..”
Başarılı sporculuk yaşamınızın ardından gelecek adına düşünceleriniz nedir?
“Adanademirspor’da görev almam benim için önemli bir saptama oldu..
Sportif direktör anlamında Adana’da iyi bir ekiple, destekle önümüzdeki yıllarda başarılı olunacağına inandım.
Onun için hep bekleyeceğiz, beklemesini bileceğiz. Beklerken de insanlara zarar vermeden onları yıpratmadan, bu süreçte kulüplerimize zarar verici davranışlardan kaçınacağız..
Adanaspor ve Adanademirspor’da görev almak ne kadar büyük bir onur ise bırakmakta onur olmalıdır..
Adanaspor ile Adanademirspor’un başarısızlığı bizleri mutlu etmez..
Buraya maç oynamaya gelen rakip takımların yetkilileri ile teknik adamları beni maça davet ediyorlar..
Çünkü biz her zaman sporun içerisindeyiz..
Ben biliyorum ki illaki bu takımlarımızın başarılarında bizlerde varız..
Süper lige çıktığı zaman arkadaşlarımız gelecek, bizler hep sporun içerisindeyiz.
Adanademirspor’un Bank Asya Ligi’ne acilen çıkması lazım. Ciddi bir yapılanması şart Adanademirspor’un..
Benim altyapı ile ilgili ciddi programlarım var. Gelecekte onları uygulamak arzusundayım..”
Sizin Rahmetli babanız Adanaspor’un kurucu başkanı, babanızın kurduğu kulüpte oyuncu ve teknik adam olarak görev aldınız. Bu sizce nasıl bir duygu?
“Rahmetli babam Adanaspor’un kurucularındandı.Cumali Aslankeser ilk başkandı..
Doğup büyüdüğümüz yer Kocavezir Mahallesiydi. Babam oranın 10 yıl muhtarlığını yapmış..
Adanaspor’un 1954 yılında amatör kuruluşunun ardından 1965 yılında benim doğumumla birlikte profesyonel olarak Akınspor, Torosspor ve Adanaspor üçlüsünün birleşmesiyle birlikte kurulmuş..
Babam da Akınspor’un başkanı olduğu için bu işin başını çekmiş..
Ankara’lara kadar gidilerek o dönemin üst düzey kişileriyle birlikte babamında çabalarıyla birlikte Adanaspor kurulmuş..
Adanaspor’un yaratılmasında babam ön planda olmuş..
Babam Adanaspor’un ilk kurucu-başkanıdır..
Mehmet Eroğlu ile birlikte babam Adanasporun tek kurucusudur. Babam ciddi anlamda Adanaspor üzerinden yıpranmıştır.
Turnuvalar düzenletmiş..
Babam başkan iken Adanademirspor Kulübünde Muharrem Gülergin, Coral Hoca , Kartal Yaşar’ların olduğu müthiş takımla Kıbras’a seyahate gidiyor. Babamda o zaman kafile başkanlığını yapıyor. Bu fotoğraf o zamanlardaki dostlukların, en güzel örneğidir…”
Sporculuk yaşamınızda unutamadığınız akıllarda kalan en önemli anınız nedir?
“Konya’da yükselme play-off maçlarındayız. Eskişehir ile finalde karşılaşıyoruz. Rakibe büyük bir baskı kurmuştuk. Orada herkes Eskişehirspor’un şampiyonluğuna maçtan önce karar vermiş. Farklı kazanacağımız maçta birçok gol pozisyonunu değerlendiremedik. Eskişehir 2.ci golü atarak 2-1 öne geçti. Onlar golün sevincini yaşarken, bizler de üzüntüsünü yaşıyorduk..
Santrada hakem Sabri Çelik’in başla düdüğünün ardından Reşat ile 2’ye bir yaptım, orta sahanın yayından kaleye bir baktım kalede şimdilerde Antalyasporun kalecisi olan Ömer vardı. Ömer kale çizgisinden ilerideydi o anda vurmak içimden geldi…
Hissederek vurdum ve topta çatala gitti ve gol oldu…
O an durum 2-2 oldu..
Golün ardından bizleri desteklemeye gelen taraftarlarımıza koştum arkadaşlarla birlikte sevinç yumağı oluşturduk..
o anda baktım Eskişehirspor’un teknik direktörü Yılmaz Vural bana doğru geliyor..
Eline kaldırarak bana, “Aslanım, koçum güzel goldü” dedi.
Bende ona dönerek , “Eyvallah hocam” dedim..
Şampiyonluklarım benim anılarım, yaşantım unutulmaz anılarla doludur…
Metin Türel, Özkan Sümer, Rahmetli Gündüz Tekin Onay ve Orhan Demirdal, Dorde Miliç ile birbirinden güzel unutulmayacak anılarımız vardır..
Ama benim asla ve asla unutamayacağım anım Rahmetli Kayhan Kaynak ile olanıdır..
Kayhan Ağabeyin kucağımda vefat etmesini hiç unutamam..
Adanademirspor’da oynarken Karataş’ta devre arası hazırlık kampında ellerimizde can vermesini hiç unutmam.
Allah gani gani rahmet eğlesin. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun..
Benim samsundan Adanademirspor’a gelmemde onun yüzde 90 payı vardır..
Kendisi ölene kadar da onunla oda arkadaşlığı yaptım. Genç takımda oynarken bana çok yardım etmiştir…”
Fatih Terim’den boşalan Milli Takım koltuğuna uzun süren tartışmaların ardından oturan Guus Hiddink ile ilgili düşünceleriniz nedir?
“Yabancı kaliteli oyuncuların ve teknik adamların gelmesini benimsedim. Futbol artık bilinmeyen bir denklem değil. Fatih Hoca artık sistemi oturttu.Tüm Türkiye’yi taramayı öğretti, Her yerden oyuncu çıkacağını, başarının gelebileceğini tüm spor kamuoyuna gösterdi..
Oğuz Çetin ismi milli takımın başına uygun adaydı bana göre.. Liglerde Fenerbahçe gibi önemli bir kulüpte çalıştı..
Keşke tek yetkili o olsaydı!
Ertuğrul Sağlam ya da Tolunay Kafkas milli takıma getirilseydi kim ne diyebilirdi?
İmparator yakıştırması boşuna mı yapıldı Oğuz Çetin’e?
Öyle imparator lakapları kolay kolay verilmez..
Türk insanının ve TFF’nin Oğuz Çetin’in arkasında durmasını isterdim. Kendisi 47-48 yaşında bir isimdir. Fatih Hocanın yanında tecrübe kazandı. Oğuz imparator lakabını kazanmadı mı?
Türk insanı bu ismi ona boşuna mı verdi. Bir şansta Oğuz Çetin’e versek ne olurdu ?
Bir dünya kupası finali şansını da Oğuzla kaybedelim. Kaybetsek ne olur?
Ver yanına 2 tane karizması olan tecrübeli isim daha..Verelim..
Maddi olarak kaybımız var, göreceğiz manevi olarak ta kaybımız olacak.
Gelelim dünya futbolundaki lobimize..
Hiddik’ten ne gibi yardım bekleyebiliriz ki dünya futbolunda bir sorun olduğu zaman?
Bir sorun olduğu zaman Şenes Erzik’e sarılmıyor muyuz?.Onu da tu kaka edip göndermediler mi,kovmadılar mı?
Şenes Erzik’e aynısı yapılmadı mı?..
Oğuz’u yap üst düzey teknik adam. Fatih Terim’den sonra bir dünya çapında teknik adam daha çıkartalım..
Tabiî ki Hiddink’in geçmişine ve kariyerine söyleyecek sözümüz asla olamaz..
Ertuğrul nasıl çıktı işte..
Fatih Hoca annesinin karnında mı hoca oldu?
Bu işler şansla alakalıdır..
Biz değerlerimizin arkasında durma cesaretini gösteremezsek üst düzey isim yaratamayız..
Alman Futbol Federasyonu hiçbir takımda çalışmamış Joachim Löw ile Jurgen Klisnmann’ı takımın başına getirecek kadar keriz mi?
Onları Alman Milli Takımının başına getirdi koydu..
Bu iş lobi ile alakalı..
Kendi değerlerimizi bitirmeyelim, değerlerimize sahip çıkalım..
Benim şahsıma bir değer veriliyor, bunun için beni destekleyenlere de teşekkür ediyorum.”
Röportaj: K.Yalçın Göl