Facebook sayfamızı ziyaret ediniz.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

18 Ağustos 2009 Salı

Adanalı inadı işe yaradı

 


İki sezon önce Orkun ve Zafer gibi iki tecrübeli kalecinin yanına 3. adam olarak gelen Serkan Kırıntılı, Trabzon maçında gösterdiği performansla herkesin dikkatini üzerine çekmeyi başardı.

SERKAN Kırıntılı 2 sezon önce Adanaspor’da forma giyen genç bir kaleciydi... Ankaragücü’ne geldiğinde ise A milli takım kadrosunda yer alan Zafer Özgültekin ve Orkun Uşak gibi iki önemli kaleci vardı.

Adanalı inadı ile yılmadan çalıştı, sonunda A takım formasını aldı. Trabzonspor maçında sergilediği süper performans ile hem takımını farklı yenilgiden kurtarıp bir puan almasını sağladı hem de taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı.

21 yaşındaki Gazi Üniversitesi öğrencisi Serkan, Sarı-Lacivertli takımdaki ilk sezonunda sürekli yedek kaldı. Geçen sezon Orkun’un sakatlanmasıyla kaleyi devralan Serkan, bu maçtaki performansıyla teknik direktör Hikmet Karaman’ın gözüne girmeyi başardı ve sezon sonuna kadar ilk 11’de görev yaptı.

Bu sezon Bozinoski’nin takımın başına getirilmesiyle yeniden Orkun’un yedeği durumuna düşen Serkan, ligin 4. haftasında Hikmet Karaman’ın göreve gelmesiyle Orkun’dan kaleyi devraldı. Serkan, son olarak 2-2 beraberlikle sonuçlanan Trabzonspor karşılaşmasında yaptığı birbirinden güzel kurtarışlarla herkesin beğenisini kazandı.

Futbola Adanaspor altyapısında başlayan ve bu kulüpte profesyonel olan Serkan Kırıntılı, iki sezon formasını giydiği Adanaspor’un ligden düşmesinin ardından, Ankaragücü ile 5 yıllık sözleşme imzaladı.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ

Başkent’te oynamaktan gurur duyduğunu anlatan Serkan, "Buraya geldiğimde kaleyi Zafer ve Orkun ağbeyler koruyordu. Ben, onların yedeğiydim. İkisi de milli futbolcuydu ama ben de Avrupa ikincisi olan genç milli takım formasını giyiyordum. Moralimi bozmadım, kendime güvendim. Bir gün kaleyi devralacağımı biliyordum ve bunu başardım. Orkun ve Zafer ağabeylerden çok şey öğrendim. Her ikisine de teşekkür ediyorum" dedi. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencisi olan Serkan, her futbolcu gibi kendisinin de en büyük idealinin A Milli Takım formasını giymek ve üç büyük kulüpten birinde futbol oynamak olduğunu söyledi.

Serkan Kırıntılı Ankaragücü’nün yaşadığı sıkıntılı dönemin geçici olduğunu iddia ederek, "Alacağımız ilk 3 puandan sonra çıkışa geçeriz ve ligi ilk yarısını orta sıralarda tamamlarız" diye konuştu.
Posted by Picasa

Deli fişek Cafer.

 

Korkut GÖZE
Ümit Milli Takım'da Cafer'in hocalığını yapan Fatih Terim, onu şöyle tarif ediyor: ‘‘Golü böylesine iyi koklayan ve başarı için ölesiye çaba gösteren Cafer gibi bir futbolcuya az rastlanır.’’
Kalbini kırdığı veya küstürdüğü bir insandan özür dilemek için saatlerce etrafında pervane gibi dönen... Ve dostları için hiç çekinmeden üç-dört kişinin arasına dalıp, korkusuzca dövüşen bir delikanlı...
Onu Fatih Terim'e sorun. Diyecek ki...
‘‘Golü, böylesine iyi koklayan, başarı için ölesiye çaba gösteren onun gibi bir futbolcuya az rastlanır. Türkiye'nin en iyi futbolcularından.’’
Peki, Fatih Terim'in övgü ile söz ettiği ve Ümit Milli Takımı'nda hocalığını yaptığı bu deli çocuk, niye G.Saray formasını giyemedi?
Bir zamanlar Florya'da G.Saray yönetiminde adı geçti ama konu şöyle noktalandı...
‘‘Kim onunla başa çıkacak. Aman uzak dursun.’’
HİÇ RAHAT DURMADI
Kendini: ‘‘Ben sevimli bir deliyim’’ diye tarif eden Cafer Aydın, bugüne kadar 7 takımın formasını giydi. Gençlerbirliği, Kayserispor, Bursaspor, Antalyaspor, Ankaragücü, Rizespor, Adanaspor...
Gittiği hiçbir takımda rahat durmadı. Ya bir olay ya da bir kavgaya karıştı... Ancak, tekrar Ankaragücü'ne dönüşünde Cafer'in huyunda beklenmedik gelişmeler oldu. O deli dolu sevimli Cafer sakinleşti, duruldu... Bunun elbette bir nedeni olacaktı?
Hemen söyleyeyim... Ankaragücü Kulübü Başkanı Cemal Aydın, onu oğlu gibi sevdi. Yönetici Mümtaz Karakaya ile Dr.Salim Türker'in ona sıcak yaklaşımları Cafer'i yavaş yavaş özlenen çizgiye çekmeye başladı.
DEVEDE KULAK KALIR
Ve Cafer geçen sezonu olaysız ve patırtısız kapatmayı başardı. Yine de bazı şeyler oldu. Ama devede kulak kalır.
Ne mi oldu? G.Saray maçının devre arasında hocası Hayati Soydaş ile tartıştı. Bu da iki dost arasında geçen ufak bir atışmadan başka bir şey değildi. Başladığı gibi hemen kapandı...
En büyük özelliği, sevgili Fatih Terim'in de söylediği gibi gole olan duyarlılığı ve ona kavuşmak için gösterdiği çabadır...
Bu iki özellik onu hep aranan ve istenilen futbolcu kıldı. Bir başka özelliği de beklenmedik anda, hiç kimsenin beklemediği noktalardan savurduğu şutlardır. Bunların çoğu golle sonuçlanır. Ve yine bu gollerin bazıları da TV'lerin spor programlarına jenerik olur...
DÜŞÜNDÜLER TAŞINDILAR
Ve bu deli çocuk, sezon sonunda Beşiktaş'ın da gündemine geldi. Hatta Yıldırım Demirören ile konuştu da... Ancak, Beşiktaş yönetiminden okey çıkmadı. Yöneticiler düşündüler taşındılar ve şu sözlerle Cafer'in Beşiktaş'a gelişini gündemden kaldırdılar...
‘‘Nouma ile Ali Eren'i sildik. Cafer'i mi alacağız?’’
Peki, Cafer'in Trabzonspor'a transferi nasıl gerçekleşti?
G.Birliği'nden Cafer'in hocası Sadi Tekelioğlu onu iyi tanıyordu. Huyunu suyunu biliyordu. Yetenekleri konumunda da hiç şüphesi yoktu. Ve ona kefil oldu.
Cafer, bazı idealleri olduğunu söylüyor. Önce bir büyük takımda oynamak. Trabzonspor'a transferi ile bunu gerçekleştirdi. Şimdi sırada hep düşlediği bir lig şampiyonluğu var. Ve çokça gol atmak...
UNUTULMADI
Geçen sezon sakatlığı nedeni ile tam 18 hafta sahalarda görünmedi. Ve sadece 9 gol attı. Ancak, 5 gole de asist yaptı. Bu arada, F.Bahçe'yi 2-1 yendikleri maçta attığı iki golün ikisi de birbirinden güzeldi.
Sezonu 3 sarı kartla kapattı. Hiç kırmızı kart görmedi. Bu da yavaş yavaş akıllandığının en çarpıcı bir işaretiydi...
Trabzonspor'da gol krallığına oynayacağına inanıyor. Atacağı golün rakamını da veriyor...
‘‘20'yi mutlaka geçerim. 30'a kadar yolum var.’’
Bu sezon Trabzonspor'da izleyeceğimiz Cafer Aydın, 29 yaşında. Eşi Banu hanım Hacettepe Üniversitesi mezunu, oğlu Berkay ise, dünyadaki en büyük hazinesi...
Dilerim, bu deli çocuk Trabzonspor'da akıllı bir sezon geçirir. Çünkü, o şimdiye dek ne kaybettiyse hep kafasından kaybetti...
Posted by Picasa

Cafer Aydın.

 

Kontrolsüz Güç Güç Değildir... Cafer Aydın...


Türk futbolunun en renkli şahsiyetlerinden biri olarak her zaman hatırlanacak bir isimdir Cafer Aydın. Maçlardaki deli dolu, delişmen halleri ve üstün gol kabiliyetiyle tüm hırçınlığına ve heyecanına rağmen sevdik onu. Özellikle maçlarda kırmızı kart gördükten sonra verdiği görüntüler her zaman ilgi çekecek cinstendi. Ne zaman kart görse, patlamaya hazır bomba olurdu adeta. Agresif futbolcu cafer aydın, az önce kavga ettiğinden ve de halen zibilyon tane küfür edebilecek enerjiyi bünyeden atamadığından dolayı suratı kıpkırmızı kesilirdi. Tıslayarak soyunma odasına inerken bir tv muhabirine rastlarsa yanından hızla geçer, soru soran muhabiri bir yarım metre geçince arkasına döner, hiçbir zaman anlaşılamamış bir şeyler geveledikten sonra kapıya, duvara tekme atarak yoluna devam ederdi. Biraz sakinlemişse burnunu elinin üstüne sile sile içini de dökerdi tabii ki. Bu iki tepki arasında da çok değil, yaklaşık bir 15 saniyelik zaman farkı olurdu.

Cafer Aydın, Gençlerbirliği, Ankaragücü, Adanaspor, Kayserispor ve daha birçok anadolu kulübünde yıllarca aynı çizgide mücadele etmeyi bilmiş, sonrasında da profesyonel futbolu bırakmak zorunda kalsa da bu spordan kopamamıştır. Şimdilerde Sivasspor altyapısında yeni Caferler yetiştirdiğini duymak, açıkçası yüreğimize su serpti...
Kıymeti bilinmeyenler.
Posted by Picasa