Facebook sayfamızı ziyaret ediniz.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

18 Ağustos 2009 Salı

Deli fişek Cafer.

 

Korkut GÖZE
Ümit Milli Takım'da Cafer'in hocalığını yapan Fatih Terim, onu şöyle tarif ediyor: ‘‘Golü böylesine iyi koklayan ve başarı için ölesiye çaba gösteren Cafer gibi bir futbolcuya az rastlanır.’’
Kalbini kırdığı veya küstürdüğü bir insandan özür dilemek için saatlerce etrafında pervane gibi dönen... Ve dostları için hiç çekinmeden üç-dört kişinin arasına dalıp, korkusuzca dövüşen bir delikanlı...
Onu Fatih Terim'e sorun. Diyecek ki...
‘‘Golü, böylesine iyi koklayan, başarı için ölesiye çaba gösteren onun gibi bir futbolcuya az rastlanır. Türkiye'nin en iyi futbolcularından.’’
Peki, Fatih Terim'in övgü ile söz ettiği ve Ümit Milli Takımı'nda hocalığını yaptığı bu deli çocuk, niye G.Saray formasını giyemedi?
Bir zamanlar Florya'da G.Saray yönetiminde adı geçti ama konu şöyle noktalandı...
‘‘Kim onunla başa çıkacak. Aman uzak dursun.’’
HİÇ RAHAT DURMADI
Kendini: ‘‘Ben sevimli bir deliyim’’ diye tarif eden Cafer Aydın, bugüne kadar 7 takımın formasını giydi. Gençlerbirliği, Kayserispor, Bursaspor, Antalyaspor, Ankaragücü, Rizespor, Adanaspor...
Gittiği hiçbir takımda rahat durmadı. Ya bir olay ya da bir kavgaya karıştı... Ancak, tekrar Ankaragücü'ne dönüşünde Cafer'in huyunda beklenmedik gelişmeler oldu. O deli dolu sevimli Cafer sakinleşti, duruldu... Bunun elbette bir nedeni olacaktı?
Hemen söyleyeyim... Ankaragücü Kulübü Başkanı Cemal Aydın, onu oğlu gibi sevdi. Yönetici Mümtaz Karakaya ile Dr.Salim Türker'in ona sıcak yaklaşımları Cafer'i yavaş yavaş özlenen çizgiye çekmeye başladı.
DEVEDE KULAK KALIR
Ve Cafer geçen sezonu olaysız ve patırtısız kapatmayı başardı. Yine de bazı şeyler oldu. Ama devede kulak kalır.
Ne mi oldu? G.Saray maçının devre arasında hocası Hayati Soydaş ile tartıştı. Bu da iki dost arasında geçen ufak bir atışmadan başka bir şey değildi. Başladığı gibi hemen kapandı...
En büyük özelliği, sevgili Fatih Terim'in de söylediği gibi gole olan duyarlılığı ve ona kavuşmak için gösterdiği çabadır...
Bu iki özellik onu hep aranan ve istenilen futbolcu kıldı. Bir başka özelliği de beklenmedik anda, hiç kimsenin beklemediği noktalardan savurduğu şutlardır. Bunların çoğu golle sonuçlanır. Ve yine bu gollerin bazıları da TV'lerin spor programlarına jenerik olur...
DÜŞÜNDÜLER TAŞINDILAR
Ve bu deli çocuk, sezon sonunda Beşiktaş'ın da gündemine geldi. Hatta Yıldırım Demirören ile konuştu da... Ancak, Beşiktaş yönetiminden okey çıkmadı. Yöneticiler düşündüler taşındılar ve şu sözlerle Cafer'in Beşiktaş'a gelişini gündemden kaldırdılar...
‘‘Nouma ile Ali Eren'i sildik. Cafer'i mi alacağız?’’
Peki, Cafer'in Trabzonspor'a transferi nasıl gerçekleşti?
G.Birliği'nden Cafer'in hocası Sadi Tekelioğlu onu iyi tanıyordu. Huyunu suyunu biliyordu. Yetenekleri konumunda da hiç şüphesi yoktu. Ve ona kefil oldu.
Cafer, bazı idealleri olduğunu söylüyor. Önce bir büyük takımda oynamak. Trabzonspor'a transferi ile bunu gerçekleştirdi. Şimdi sırada hep düşlediği bir lig şampiyonluğu var. Ve çokça gol atmak...
UNUTULMADI
Geçen sezon sakatlığı nedeni ile tam 18 hafta sahalarda görünmedi. Ve sadece 9 gol attı. Ancak, 5 gole de asist yaptı. Bu arada, F.Bahçe'yi 2-1 yendikleri maçta attığı iki golün ikisi de birbirinden güzeldi.
Sezonu 3 sarı kartla kapattı. Hiç kırmızı kart görmedi. Bu da yavaş yavaş akıllandığının en çarpıcı bir işaretiydi...
Trabzonspor'da gol krallığına oynayacağına inanıyor. Atacağı golün rakamını da veriyor...
‘‘20'yi mutlaka geçerim. 30'a kadar yolum var.’’
Bu sezon Trabzonspor'da izleyeceğimiz Cafer Aydın, 29 yaşında. Eşi Banu hanım Hacettepe Üniversitesi mezunu, oğlu Berkay ise, dünyadaki en büyük hazinesi...
Dilerim, bu deli çocuk Trabzonspor'da akıllı bir sezon geçirir. Çünkü, o şimdiye dek ne kaybettiyse hep kafasından kaybetti...
Posted by Picasa

Hiç yorum yok: