Facebook sayfamızı ziyaret ediniz.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

1 Ekim 2009 Perşembe

Hıncal uluçtan cem uzana Adanaspor hakkında bir çift söz.

Kararan lacivert!..

Cem Uzan'a "Bunca parayı seyircisi olmayan İstanbulspor yerine, her hafta 30 bin seyircisi hazır Adanaspor'a yatırsaydın, şimdiye Türkiye beşinci büyüğü kazanmıştı" dedim.
Seyircisiz sahasız İstanbulspor'a yapılan bunca yatırım, harika bir stadı ve de harika bir seyircisi olan Adanaspor'a yapılsaydı, Adana bir sporcu beşiği Çukurova hinterlandı ile bu ülkenin beşinci büyüğü olarak adını yazmıştı bugün.

"İstanbulspor'un seyircisi olacak, hem de fena halde olacak" dedi bana.. "İnşallah" diye omuz silktim, inanmadan.. Meğer Sevgili Uzan'ın bir bildiği varmış..

Değerli Yazı İşleri Müdürüm Ergun Babahan, "Zafer de ben de bu yıl İstanbulsporluyuz" dedi.

Önüne gelen Fener'i yenmeye başlayınca, sarının yanındaki lacivert kararmaya başlamış anlaşılan.

Şaka bir yana, bugün ben de İstanbulsporluyum.. UEFA'ya bir takım daha yollamak, ne muhteşem olacak, Türkiye için.. Hem de adı "İstanbul" olan!..

Yolunuz açık olsun çocuklar!..
Adanaspor!..

Adanaspor gene yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiği birinci ligi kaçırmak üzere..

Harika bir stad.. Bunca taraftar.. Bunca emek.. Bunca yatırım.. Ama Türkiye'nin futbolcu üretim yörelerinden Adana, çok layık ve de çok hasret olduğu birinci lige bir türlü gelemiyor..

Bunun en büyük günahı kulübün yönetiminde gibi geliyor bana..

Geçen yıl, birinci ligde oynama hakkı penaltılarla elden gidince Teknik Direktör Ümit Kayıhan ile konuşmuştum.

"Ayrılacak mısın" dedim..

"Düşünmüyorum" dedi.. "Niye başarılı olamadığımızı biliyorum çünkü.. Paralı askerlerle savaş kazanılmaz. Bir rapor hazırladım.. Seneye para değil, forma için koşacaklardan oluşan bir takım yapacağız.."

Kayıhan, Adanaspor'un dörtte üçünü değiştirmeyi düşünüyordu..

Rapor yönetime verildi..

Karar!..

Takım kaldı.. Kayıhan gitti..

İşte bu yıl da birinci lig gidiyor!..

Sbah gaztesi arşivinden.
...............................
Sporcular, klübün yolcularıdır.

Hancı, taraftardır.. Klubü klüp yapan da, büyük yapan da taraftardır.

İstanbulspor 300 kişiye oynadığı sürece, Oğuz 3 değil 33 yıl İstanbulspor'da oynasa, İstanbulsporlu olamaz.. Hala "En güzel sarı, en güzel lacivert Filli boyada" der.

Oysa Fenerbahçe Stadı'nı geçin, Anadolu'nun herhangi bir kentinde, deplasmanda gördüğü aklına sığmayan manzara, o bu ülkenin her stadındaki taraftar yoğunluğu ve coşkusu Dimas'ı, dilini bile bilmediği ülkede iki günde Fenerli yapar!..

Dünyanın dört bir yanından, 22 ayrı adam toplayın, Fenerbahçe'ye getirin.. İyi bir hoca ile, sıkıntılar en fazla yarım sezon sürer.

Oysa seyircisi, taraftarı olmayan İstanbulspor dökülen bütün milyon dolara, verilen onca emeğe, kurulan o en çağdaş düzene rağmen yıllar da geçse "İstanbulspor" olamaz. İstanbul Karması olarak kalır.

Futbolcuyu motive eden, onu takıma ısındıran, ona takım ruhu veren tribündeki taraftardır. Bu olmadıkça, takım olunmaz, karma olunur.

Cem Uzan sonunda yanlışını anladı, abesle iştigalden vazgeçti. Şimdi Rumeli Holding Adanaspor'a dönmüş görünüyor.

Harika bir stad. Harika bir seyirci var Adana'da..

İstanbulspor'a verilenin yarısı buraya ayrılsın, iki sezon sonra görün Adana'yı!..
Bu yazıda değişik bir tarihte kaleme alınmış.

Hiç yorum yok: